BİZ TALEBELERİMİZİ DAHA İLK GÜN HZ. PEYGAMBER’E TESLİM EDERİZ!..

Muhammed Sıddık Haşimi Hazretleri, hocası Mahsenli Ali Efendi Hazretleri ile olan manevi bir hatıralarını şöyle anlatmışlardır:

1940’lı yıllarda idik, Yerköy’de çarşıda bir manifatura dükkanımız vardı. Bir gün, Sivas’tan iki şeyh Efendi, Mahsenli Ali Efendi Hazretlerini ziyaret ve kendisine biat etmek için Yerköy’e gelmiş..

Kendisini ziyarete geldiklerini söyleyince, ilçe halkından bazı kişiler de, benim Ali Efendi’nin talebesi olduğumu bildiklerinden dolayı Şeyh Efendileri dükkanımıza getirdiler.. Kendilerini kabul edip hal-hatır ettikten sonra, Şeyh Efendiler bana, Mahsenli Ali Efendi’nin yanına nasıl gidebiliriz, diye sordular.. Ben de, “Mahsen Köyü buraya oldukça uzaktır, Hocam Ali Efendi Hazretleri de Yerköy’e sadece ayda kere gelirler” dedim.

Biz kendileriyle otururken ve sohbetimiz devam ederken, Şeyhim Mahsenli Ali Efendi Hazretleri dükkanımızın önünde görünüverdiler.. İçeri girer girmez de, bana hitaben, “Oğlum (Sıddık),  misafirimiz gelse de mi, biz ayda bir geleceğiz?!.” buyurarak, keramet izhar ettiler…

Biraz sohbet edildikten sonra, hocamın isteği üzerine, dükkanın arka kısmındaki odaya geçtik. Ali Efendi Hazretleri, yerde dizleri üstünde oturdular, Şeyh Efendilerden birisi de tam karşısına oturdu. Ali Efendi, karşısına oturmuş olan Şeyhin alnını, mübarek alnına dayadı ve “Evlatlar!. Evliyanın kalbi feyz çeşmesidir, o çeşmeden kalp testinizi doldurun, rabıta-ı kalb yapın!. ” buyurdular.

Birkaç saniye sonra, Mahsenli Ali Efendi Hazretleri,  “Allah” diye, adeta kükrediler.. Öyle ki, alnını alnına dayadığı o zat, sanki elektriğe tutulmuş gibi titremeye başladı.. Bizler de o esnada gözlerimizi yumduk ve murakabe yapmaya başladık.

Murakabe halindeyken, büyük bir sahra üzerinde dördümüzün birlikte uçtuğunu gördüm. Hep birlikte, uçarak, büyük bir topluluğa doğru yaklatığımızı, manevi bir meclise katılacağımızı anladım. İyice yaklaştığımızda gördüm ki, o mahşeri kalabalık içinde, Efendimiz Hz. Muhammed aleyhisselam, Hz. Adem safiyullah, Hz. Nuh neciyullah, Hz. İbrahim halilullah, Hz. Musa kelimullah, Hz. Davud halifetullah, Hz. İsa ruhullah ve diğer Peygamber Efendilerimiz, Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, İmam Cafer Sadık, İmam Musa Kazım, İmam Ali Rıza, İmam Muhammed Taki, İmam Ali Naki, İmam Hasan Askeri, İmam Muhammed Mehdi aleyhisselam, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve diğer bütün Sahabe Efendilerimiz, Seyyid Abdülkadir Geylani Hazretleri, Şah-ı Nakşibend Hazretleri, Seyyid Ahmed er- Rufai Hazretleri, Seyyid Ahmed-i Bedevi Hazretleri ve diğer tarikat pirleri ve silsile-i aliyedeki diğer veliler ile bütün peygamberler ve veliler bulunmaktaydı…

Biz bu kudsi topluluğa yaklaştığımız sırada, semadan bir nida işitildi, “Mahsenli Ali Efendi ve talebeleri geliyor” denildi… Bu nidadan sonra Efendimiz aleyhisselam ayağa kalktılar.. Kendileri ayağa kalkınca, yanında bulunan diğer bütün büyüklerimiz de ayağa kalktılar. Ben bu manzarayı gördükten sonra bayılmışım, gerisini hatırlamıyorum.. Uyandığımda diğer Şeyhlerin de kendilerinden geçtiklerini ve hepimizin gözlerinin yaşlı olduğunu gördüm..Sonra üstadım Ali Efendi Hazretleri, manevi bir incelikle, bana hitap ederek:

 “Ya oğlum Sıddık! Biz, bize emanet edilenleri daha ilk gün, huzuruna vararak, bizzat Peygamberimiz Muhammed aleyhisselama teslim ederiz” buyurdular…

Hocaları Mahsenli Ali Efendi, Menkıbe, Hikaye ve Kerametler, Talebelerimizi kime teslim ederiz?!.. kategorisinde yayınlandı. BİZ TALEBELERİMİZİ DAHA İLK GÜN HZ. PEYGAMBER’E TESLİM EDERİZ!.. için yorumlar kapalı

Sen hakkını yolda yedin!.. Mahsenli Ali Efendi’nin Kerametleri


Yerköy’de arkadaşlar yanıma geldi ve mahsenli ali efendi’yi ziyaret etmek istediklerini söylediler.içimizden bir arkadaş, gitmeden önce hediye olması için yoldan bir kutu şeker aldı.hep beraber mahsen köyün’e doğru, yol almaya başladık.yolculuk uzun olduğundan, şeker alan arkadaş dayanamadı ve bize dönüp yüzünde mahcup bir tebessüm ile “ya arkadaşlar, ben bu şekerden bir tane yiyeceğim” dedi.

biz “bak kardeş, ayıp olur senin yaptığının farkına varır mahçup olursun” dedik.o da “ya olur mu, sadece bir tane şeker yedim, nasıl fark edecek kutunun sırası filan bozulmadı” dedi.mahsenli ali efendi’nin evine vardığımızda evde hanımı vardı.hanımı “sıddık evladım ali efendi evde değil geç gelecek” dedi.

bu konuşmanın üzerinden çok geçmeden, ali efendi merkebin üzerinde avludan içeri girdi.hanımına dönerek “hanım hanım” dedi. “biz ekmeği kulağımıza mı yiyoruz sanıyorsun? bizi ziyarete evlatlarımız gelecek, bizi bundan haberdar etmeyecekler” dedi ve yüzünde hafif bir tebessüm belirdi. sonra içeriye odasına geçtik. arkadaş almış olduğu şekeri ali efendi’ye takdim etti.

ali efendi şekeri bizlere kendi eliyle ikram etmeye başladı. sadece yolda dayanamayıp şekeri yiyen arkadaşa vermedi ve ekledi.evlat sen yolda gelirken hakkını yedin dedi ve tebessüm etti.o an, arkadaşın yüzü mahçubiyetinden kızarmıştı.evliya kiram hazretlerinin, kalbleri devamlı rableri ile beraber olduklarından dolayı, onlara allah cc bildirdiği ölçüde kerametlerini izhar edebilir.rabbin aciz bir kuluna bazı yaşanmışlar ayan olabiliyorsa,bu aciz varlığın yaratıcısı olan, mutlak ilim sahibi allah azimüşşa’nın, kulunun yaptıklarına vakıf olamaması düşünülemez.çünkü, kuluna o bilgi rabbi katından indirilimiştir.işte bundandır ki, insan yaptığı herşeyde rabbin onu gördüğü şuuru ile hareket etmelidir.

Sen hakkını yolda yedin.. kategorisinde yayınlandı. Sen hakkını yolda yedin!.. Mahsenli Ali Efendi’nin Kerametleri için yorumlar kapalı

SIDDIK EFENDİ HAZRETLERİ, MANEVİYAT ORDUSUNUN KUMANDANIDIR


M. SIDDIK HAŞİMİ HAZRETLERİNİN MÜBAREK TORUNLARI, YAŞADIKLARI MANEVİ BİR HALİ ŞÖYLE ANLATMIŞLARDIR:

“BİR GÜN, YÜCE ALLAH’IN MANEVİ HUZURUNDA MURAKABE HALİNDE İKEN, DEDEM MUHAMMED SIDDIK HAŞİMİ HAZRETLERİNİN YANINA GİTTİM..

PEYGAMBER EFENDİMİZ ALEYHİSSELAM HAZRETLERİNİN ZIRHI VE MİĞFERİNİN KENDİSİNDE OLDUĞUNU GÖRDÜM.. SONRA, EFENDİMİZİN MİĞFERİNİ BAŞIMA TAKTIM.. O ANDA TARİFİ İMKANSIZ GÜZEL DUYGULARIN VARLIĞIMI KAPLADIĞINI HİSSETTİM..

BU HAL İÇERİSİNDEYKEN, DEDEM YANIMA DOĞRU GELEREK, “EVLADIM, ZAMANI GELİNCE BÜTÜN EMANETLERİ SANA TESLİM EDECEĞİM” DEDİ.. BUNDAN SONRA, GÖZLERİMİ AÇARAK MURAKABE HALİNDEN ÇIKTIM.. BU HALİN ETKİSİNDE İKEN, DEDEM MUHAMMED SIDDIK HAŞİMİ HAZRETLERİNİN, RABBİMİZİN GÖREVLİ KULLARINDAN BİRİ OLDUĞUNU DAHA İYİ İDRAK ETTİM..

BU YAŞANMIŞ MANEVİ HALİN SIRADAN BİR HAL VEYA RÜYA OLMADIĞI, KENDİLERİNİN YÜCE ALLAH’IN VAZİFELİ KULLARINDAN OLDUĞUNUN BİR DİĞER İŞARETİ DE, YOZGAT’IN YERKÖY İLÇESİNDE OLDUKÇA SEVİLEN BİR İNSAN OLAN SAATÇİ RIZA HOCAEFENDİ’NİN KENDİSİYLE İLGİLİ HATIRALARIDIR. SAATÇİ RIZA EFENDİ, BİR HATIRALARINI ŞÖYLE NAKLETMİŞTİR:

“RÜYAMDA, YERKÖY’DE BÜYÜK BİR ORDUNUN TOPLANDIĞINI GÖRDÜM.. MERAKLA ORDUYA BAKARKEN, ORDUNUN HERHANGİ BİR KUMANDANININ OLMADIĞINI FARK ETTİM.. ASKERLERDEN BİRİSİNE, ‘BU ORDUNUN KOMUTANI KİMDİR, NEREDEDİR’, DİYE SORDUM..

O DA BANA, ‘EFENDİM, BU ORDUNUN KOMUTANI MUHAMMED SIDDIK EFENDİDİR, BİRAZDAN TEFTİŞ İÇİN BURAYA GELECEKTİR’ DEDİ.

TAM BU SIRADA, SIDDIK EFENDİ HAZRETLERİ, BİR AT ÜZERİNDE UZAKTAN BELİRDİLER VE ORDUNUN ÖNÜNE GELİNCE ATTAN İNEREK, ORDUYA HİTAP ETMEYE BAŞLADILAR.. BUNDAN SONRASINI UYANDIĞIM İÇİN HATIRLAYAMADIM..”

SAATÇİ RIZA HOCA EFENDİ, BAŞKA BİR GÜN DE RÜYALARINDA, SIDDIK EFENDİ HAZRETLERİNİ, EBU EYYÜB EL-ENSARİ HAZRETLERİNİN KENDİSİ OLARAK GÖRMÜŞLERDİR.

BU MANEVİ RÜYALARIN YORUMU ALLAH DOSTLARINDAN BİR VELİ TARAFINDAN ŞÖYLE YORUMLANMIŞTIR:

“M. SIDDIK EFENDİ HAZRETLERİ, MANA ALEMİNİN BÜYÜKLERİNDENDİR VE RABBİMİZİN MANEVİ ORDULARININ KUMANDANLARINDAN BİRİDİR. ZİRA KENDİLERİNİN HOCASI OLAN MAHSENLİ ALİ EFENDİ HAZRETLERİ, HAYATLARINDA İKEN KUTBUL-AKTABLIK VAZİFESİNE GETİRİLEN KUTUPLARDAN BİRİSİDİR. MAHSENLİ ALİ EFENDİ HAZRETLERİNİN VEFATLARINDAN SONRA, MANEVİ EMANETLER KENDİSİNE TEVDİ EDİLMİŞ VE ÖMRÜNÜN SON İKİ YILINDA KUTBUL-AKTABLIK VAZİFESİYAPMIŞTIR.

KENDİLERİ HEM ŞERİF HEM DE SEYYİD OLAN SIDDIK EFENDİ HAZRETLERİ, GENÇLİĞİNDEN BERİ RABBİMİZİN YOLUNDA OLMAYA AZİM VE İRADE ETMİŞ, ÖYLE Kİ, HARAMA BULAŞMADIKLARI GİBİ HARAMA YAKLAŞTIRACAK ŞÜPHELİ ŞEYLERDEN BİLE UZAK DURMUŞTUR.. ŞU ÖĞÜTLERİ KENDİSİNDEN BİZLERE MİRAS OLARAK KALMIŞTIR: “EVLATLAR, NAMUSUNUZU YUSUF ALEYHİSSELAMIN NAMUSUNU KORUDUĞU GİBİ KORUYUN”

HAYATLARINI GERÇEK BİR ZÜHD VE TAKVA ÇİZGİSİNDE GEÇİREN MUHTEREM BİR ZATIN, ALLAH VE SEVDİKLERİ NEZDİNDE YÜKSEK BİR MAKAMA SAHİP OLDUĞU AÇIKTIR. KENDİLERİ, RABBİMİZİN YOLUNU TERCİH ETMİŞ VE O’NU ANLATMAKLA, DİNİNE YARDIM ETMEKLE BİR ÖMÜR GEÇİRMİŞTİR. ALLAH’A MENSUP OLMAYI TERCİH ETMİŞLERDİR. “MENSUBİYET, MESULİYET İSTER, BEDEL İSTER” SÖZÜ FEHVASINCA, ALLAHIN ORDUSUNUN HEM ERİ HEM DE KUMANDANI OLARAK MENSUBİYETİN AĞIRLIĞINI TAŞIMAYA VE GEREKLERİNİ YERİNE GETİRMEYE ÇALIŞMIŞTIR.

SAATÇİ RIZA HOCA EFENDİNİN KENDİSİNİ EBA EYYÜB EL-ENSARİ OLARAK GÖRMELERİ İSE, KENDİSİNİN PEYGAMBER EFENDİMİZİN MANEVİ SANCAKTARI OLDUKLARININ BİR İŞARETİDİR.. ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH’IMIZ CÜMLEMİZİ KENDİLERİNİN ŞEFAATİNE NAİL EYLESİN.. AMİN..

......., Maneviyat ordusunun kumandanı.., Resimler, Sohbetleri kategorisinde yayınlandı. SIDDIK EFENDİ HAZRETLERİ, MANEVİYAT ORDUSUNUN KUMANDANIDIR için yorumlar kapalı